Sofya Gezilecek Yerler

Sofya gezilecek yerler listesini hazırlamadan evvel son 3 ayda 2 kez Sofya’ya gitme imkanım oldu. Yürüyerek bile 1 tam günde tüm görülmesi gereken yerleri gezebileceğiniz bir şehir olduğunu söyleyebilirim. Tabi müzelerin içine girmediğinizi düşünerek bu yorumu yapıyorum. Müze de gezerim derseniz 1 gün daha ekleyin! Bu açıdan çok güzel olmakla beraber, Ucuz Uçak Bileti Alma Tüyoları yazımda da bahsettiğim gibi, burayı Avrupa’ya açılan kapı olarak da düşünebilirsiniz 😉

 

Şimdi gelelim Sofya Gezilecek Yerler Listesine;

Tren istasyonu ve Otobüs Terminalinin az ilerisinde sizi karşılayan ilk ve merkeze en uzak yapı Aslanların Köprüsü. Siz gezmeye merkezden başlayacağınız için burayı ilk geldiğinizde ya da dönerken görebilirsiniz.

Aslanların Köprüsü (Lavov Most):

1891 yılında yapılan köprünün üzerindeki aslan heykelleri nedeniyle Aslanların Köprüsü denmiş. Şehre giriş kapısı olarak kullanılıyormuş. Bulgaristan’ın simgesi aslan olduğu için aslan heykelleri eklendim. Altından Vladaya Nehri akıyor. Fotoda arkada çok da iyi görünmese de Vitoşa Dağı’nın tepesini görebilirsiniz.

 

Gezeceğiniz yerler hakkında bilgiler de ekleyeceğim çünkü gördüğünüz yapıların bir çoğunda ingilizce bilgilendirmeler bulunmuyor. Boş boş bakıp geçmemek için yazımı bir yere not edin 😉

Bence gezmeye St. Nedelya Kilisesinden başlayabilirsiniz. Aşağıdaki fotodan da listeyi takip edebilirsiniz. Bir çember çizerek en son Banyabaşi Camisinde bitirebilirsiniz. Ya da 2 güne bölebilirsiniz bu rotayı.

Sofya gezilecek yerler
Sofya gezilecek yerler

St. Nedelya Kilisesi:

Geçmişinin 10.yy a dayandığı tahmin ediliyor. Net bir bilgi bulunamamış. Sofya’nın tam merkezinde olan bu kilise 1925’te düzenlenen Bulgar komünist saldırısında 150 kişinin öldüğü bu kötü olay ile biliniyormuş. Girişi ücretsiz.

St. Nedelya Kilisesi
St. Nedelya Kilisesi

Kilisenin sağından devam ettiğinizde, arada kalan binaların içinde sol tarafta bir yapı göreceksiniz. Burası St. George Kilisesi.

St. George (Rotunda) Kilisesi:

UNESCO tarafından koruma altına bulunan yapı, Bulgaristan Cumhurbaşkanlığı binasının avlusunda bulunuyor. Gözden kaçması çok olası bir yerde. Ama aslında da tam merkezde! Sofya’nın ayakta duran en eski yapısı!! 3.yy ın sonlarında Romalılar tarafından hamam olarak inşa edilmiş ama daha sonra Osmanlı burayı camiye çevirmiş. Son olarak da kilise olmasına karar verilmiş. Aslında içi çok da büyük olmayan bir yapı. Daha çok müze gibi. Girişi ücretsiz.

St George Rotunda Kilisesi
St George Rotunda Kilisesi

 

Kilisenin bulunduğu alandan çıktığınızda aslında Cumhurbaşkanlığının avlusundan çıkmış oluyorsunuz. Hemen sağ tarafta Arkeoloji Müzesi var.

Sofya Arkeoloji Müzesi:

Eski bir cami olan yapı şimdilerde müze olarak kullanılıyor. Girişi 10leva. MÖ den 18yy’a kadar bulunan yapıların sergilendiği yapı. Bahçesinde bir kafesi var. Kafesinde oturmak için illa ki müzeye girmenize gerek yok. Kafenin arka girişi bulunuyor.

 

Kara Cami (Sveti Sedmochislenitsi Kilisesi):

1528 yılında Kanunî Sultan Süleyman’ın emri ile Mimar Sinan tarafından yapılan, 1903 yılında kiliseye çevrilen cami. Günümüzde Sveti Sedmoçislenitsi Kilisesi olarak biliniyor.

 

Sveti Sedmochislenitsi Kilisesi
Sveti Sedmochislenitsi Kilisesi

 

Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu:

Bu yapının içerisinde bir tiyatroya denk gelmek istedim ama maalesef her iki gezimde de denk gelemedim. Dışı o kadar güzel ki, içinin de güzel olduğuna eminim. Tiyatronun arkasında ata binmiş bir kahramanın heykeli var fakat tadilatta olduğu için fotosunu çekemedim.

Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu
Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu

Kartalların Köprüsü (Orlov Most):

Bu köprü de, Aslanların Köprüsü gibi aslında şehir giriş kapısı görevini görüyormuş. Kartallar özgürlüğün simgesi olarak yerleştirilmiş.

Köprünün hemen yakınındaki büyük parkın içerisinde bir anıt göreceksiniz. Sovyet Askerleri Anıtı.

 

Sovyet Askerleri Anıtı:

2. Dünya Savaşında, Sovyet Ordusunun verdiği destek nedeniyle yapılmış bir anıt. Fakat uzun bir süredir bu yapı onları rahatsız etmeye başlamış. Şehrin dışına taşımaya karar vermişler fakat henüz taşımamışlar. Belki siz gittiğinizde yerinde bulamayabilirsiniz.

Sofya Üniversitesi:

Bağımsızlıkları ilan eder etmez 2 tane yapı yapmışlar. Biri üniversite diğeri de kütüphane! Eğitime çok önem veriyorlar. Üniversitenin yapısı bile çok şık.

Sofya Üniversitesi
Sofya Üniversitesi

 

Kiril ve Methodius Ulusal Kütüphanesi (Cyril and Methodius National Library):

Yukarıda dediğim gibi, eğitime verdikleri önem ve tabi ki isminden de anlaşılacağı gibi Kiril alfabesinin kurucuları olan bu iki kardeşin heykeli ile yapılmış kütüphane.

Vasil Levski Anıtı:

Bulgarlar tarafından Özgürlük Havarisi olarak bilinen Vasil Levski, 19 Şubat 1873 yılında Osmanlı Devleti tarafından devrimcilik ile suçlanıp, bu anıtın olduğu yerde asılmış. Bu anıt bu nedenle buraya konulmuş. Bulgarlar için çok önemli bir lidermiş.

 

Ulusal Sanat Galerisi:

Hemen Aleksandr Nevski Katedral’inin arkasında bulunan güzel bir yapı. Biz içerisine girmedik. Giriş ücretliydi ama ne kadardı hatırlayamadım. 

 

Aleksandr Nevski Katedrali:

Avrupa’nın en büyük 2. Katedrali; 1.si Belgrad’daki Aziz Sava Katedrali. Giriş ücreti yok. İçerisinde foto çekmek 10leva, video çekmek 30leva. (Leva bugün 9,37TL!!!) 

1877-78 Osmanlı Rus savaşında ölen Rus askerlerinin anısına inşa edilen katedralin yapımına 1882 yılında başlanmış ve 1912 yılında resmi olarak açılmıştır. Çan kulesinin tepesi ve üstünde bulunan haç tamamen altındandır. Çanın sesinin de 30 kilometre uzaktan duyulduğu söylenmektedir.

Aleksandr Nevski Katedrali
Aleksandr Nevski Katedrali

Katedralin hemen karşısında 2 ayrı yapı var. Biri Azize Meryem Kilisesi. Küçük ama güzel bir yapı bir de şuan hatırlayamadığım küçük bir müze vardı.

Ama asıl dikkatimi çeken şey, aslan heykelinin yanındaki ve hiç sönmeyen ateş!!

Sönmeyen Ateş: Türk-Rus Savaşında Ruslarla birlikte savaşan Bulgar askerlerinin anısına yakılan bu ateş, 22 Eylül 1981den beri hiç sönmeden yanıyor! Fotodaki ateşin arkasındaki yapı da Azize Meryem Kilisesi.

Sofya Antika Pazarı:

Katedralin hemen karşısındaki bahçede kurulan bir pazar. Ben pahalı buldum ama leva nın x9,37 olması da buna etken tabi ki!

St. Nikolas Rus Kilisesi:

Sofya’nın en zarif kilisesi olarak nitelendiriliyor. Göz kamaştırıcı altın kaplamalı kubbelere sahip olan kilisenin çanları İmparator II. Nicholas tarafından hediye edilmiş. İnşasına 1907 yılında başlanan ve yedi yılda tamamlanan kilise renkli ve etkileyici yapısıyla şehrin simgelerinden biri olarak gösteriliyor.

St. Nikolas Rus Kilisesi
St. Nikolas Rus Kilisesi

 

Ulusal Etnoğrafya Müzesi ve Sanat Müzesi:

Bir kaç bölümden oluşan binanın bir kısmı Etnoğrafya müzesi, bir kısmı Sanat Galerisi/Müzesi ve diğer kısmı da Bulgaristan’ın folklorik tarihini anlatıyor. Giriş ücreti 7leva. Ben girmedim içine çok zaman kaybetmemek için ama duyumlarıma göre ortalama güzellikte olduğu söyleniyor.

 

Sofya Belediye Binası – Antik Serdika Kalıntıları ve Azize Sofya Anıtı:

Artık şehri neredeyse bitirmiş oldunuz. Merkeze geri geldik. Belediye binasının önünde yerde görünen camekan yapılardan aşağıyı görüyorsunuz. orası metro yapımında bulunan Antik kent kalıntıları. Belediye Binasının önündeki alt geçide girip aşağıya inebilirsiniz. Tam karşısında da uzun bir sütun üzerinde Azize Sofya Anıtı var. Kara bir elbise içinde yapılmış olan Sofya’nın bir elinde kuş diğerinde ise zeytin dalından yapılma bir taç bulunuyor.

Bu iki yapının tam ortasında, Camiye gelmeden hemen arada bulunan mini bir kilise var. En eski yapılardan biri olduğu düşünülüyor. Sveta Retka Kilisesi diyorlar fakat içine girilebilen bir yapı değil. Devamında antik kalıntılar ve Camiyi göreceksiniz.

 

Sofya Tarih Müzesi:

Osmanlı döneminde hamam olarak kullanılan yapı artık müze olarak kullanılıyor. Hemen yan parkın için bir sürü çeşmenin bulunduğu kaynak suyu akan bir bölüm var. Şifalı olduğunu düşündükleri için bidon bidon su almaya geliyor insanlar.

Banyabaşı Camii (Kadı Seyfullah Efendi Camii):

576’da yapılan cami, Mimar Sinan’ın Balkanlar’daki en eski eserlerinden biridir. Cami aktif olarak kullanılıyor. Eski ismi Banyo Başı Camisiymiş. Tam arkasında bulunan, şu an Tarih Müzesi olan hamam nedeniyle camiye de Banyo başı denilmiş. İlerleyen yıllarda meşhur olan Kadı Seyfullah’ın ismi verilmiş. Şu an iki isim de kullanılıyor.

 

Caminin tam karşısında Center Food Hall yani eskilerin AVM si gibi düşünebileceğiniz bir yapı var. İçerisinde dükkanlar bulunuyor. İkinci gidişimde tadilata alınmıştı.

Artık Sofya gezilecek yerler bittiğine göre Vitoşa Caddesinde yemek yemeğe geçebilirsiniz. İlk olarak buradan gezmeye başlayın dediğim St. Nedelya Kilisesi’nin hemen karşısında aslan heykelleri ile süslenmiş Adalet Sarayının yanından itibaren başlayan Vitoşa Caddesindeki yeme içme mekanları için ayrı bir yazı yazacağım 😉

Sevgilerimleee…