prag

Masal şehir, Orta Bohemya, Avrupa’nın incisi, Romantizmin ve Orta Çağın başkenti, Hitler’in kıyamadığı şehir; Prag!

Prag hakkında yıllardır instagramımda o kadar çok bilgi verdim ki, takipçilerimi resmen bıktırdım 🙂 Ama buraya bir türlü gezilecek yerler yazısı yazamadım. Evet haklısınız bu benim büyük ayıbım oldu! Oysa ki biletlerini alıp “eee anlat hadi ne yapalım, nerelere gidelim, listen vardır kesin senin!” gibi bir çok soru aldım. Ama diyemedim ki linki vereyim yazı hazır! Neyse sonunda o gün geldi ve ilk Prag ziyaretimin üzerinden tam 9 yıl sonra Prag hakkında bir yazı yazabildim 🙂

Bu yazı 3 kez Prag’a gitmiş birinin sizler için derlediği Prag rehberi gibi bir şey olsun istedim. Genel bilgiler ve gitmeden önce bilinmesi gerekenler tarzında bir yazı olsun.

Prag hakkında kaydetmelik bilgiler nelermiş bakalım;

-İlk cümlede de dediğim gibi, Hitler burayı çok sevdiği için bombalamaya kıyamamış. Hatta yanlışlıkla tam şehir merkezine, Astronomik Saatin yanına gelen bir topun verdiği zararı bile savaştan sonra telafi etmiş.

-9.yy başlarından itibaren Orta Bohemya Krallığı döneminde yapılmış bir çok eser göreceksiniz. Gotik mimarisi ve vitraylarına hayran kalmamak elde değil. Hele o meşhur köprüsü!

Karluv Most‘un (yani Charles Bridge/Karl Köprüsü‘nün) temelinin yapımı, 9 Temmuz 1357 yılında sabah saat 05:31’ de, IV. Karl’ın ilk taşı koyması ile başlanmış. Bunun sebebi ise IV. Karl’ın Palindromik sayılara olan ilgisiymiş. Yani baştan ve tersten okunuşu aynı olan sayılar; 135797531 Hatta köprünün ucundaki müzenin üstünde de bu numaraları görebilirsiniz. 1700lü yıllarda köprüye 30 adet heykel yerleştirilmiş. Şu an gördüklerimiz orijinalleri değil tabi ki, replikalar!

-1992 yılı itibariyle UNESCO koruması altına girmesi de korunması açısından faydalı olmuş.

-Her sokak gezilmeye değer. Ulaşım araçlarını kullanmaya gerek bile duymazsınız. Zaten çok büyük olmayan şehir merkezini sindire sindire yürümenizi tavsiye ederim. (ulaşım hakkındaki yazı burada;) )

 

Prag Kalesi;

-Sadece Prag Kalesi‘ne gitmek için tramvayı kullanın ama Kaleden aşağıya doğru yürüyün. Eğer Kale içerisinden aşağı doğru inmek isterseniz; ki bence öyle yapın; biletinizi ona göre alın ve tüm yapıların içerisine girin. (Turların kale içine sokmadıklarını duymuştum. Aman sakın siz atlamayın.)

-Kale içinde Golden Line var, Altın Yol; Kafka‘nın bir dönem yaşadığı ev orada ve çok ilginç bir yol. Altın ustaları önceden orada yaşarmış. Bu nedenle adını Altın yol koymuşlar.

Golden Line
Golden Line

Kafka Müzesine de uğrayın mutlaka. Kafka müzesi de 2005 yılında, iç dünyasını anlatacak şekilde Prag’da açılan bir müze. Ayrıca Kafka’nın yaşadığı evlerden biriymiş burası da.

(1883 yılında, Alman asıllı bir yahudi olan Franz Kafka, Prag’da dünyaya gelmiş. Çekler tarafından Alman olması yüzünden, Alman’lar tarafından da yahudi olması yüzünden sevilmeyen bir çocukluk ve gençlik geçirmiş. Despot ve sevgi göstermeyen bir baba ve eşine boyun eğmiş bir annenin 6 çocuğundan biriymiş. Babasının zoruyla hukuk okumuş. Ne zaman ki iş hayatına başlamış ve ailesinden kopmuş işte o zaman kendi yeteneklerini keşfetmeye başlamış.)

 

-Şehirde bir kale daha var ve manzarası efsaneeeee! Vysehrad Kalesi 😉 Bu kale kale gibi değil de, daha çok tepede bir alan gibi. İçerisinde çok değişik bir mezarlık var. Mutlaka oraya da uğrayın.

Prag Vysehrad Kalesi
Prag Vysehrad Kalesi

Biraz da yeme-içme;

-Size ilk ve şiddetle önereceğim mekan için bu sefer de Prag Kalesi’nin yanındaki merdivenlerden aşağıya inmelisiniz. Hatta merdivenlerin başındaki Starbucks’ın alt bahçesinden şehre doğru kahve için. Manzaranın tadını çıkarın sonra merdivenlere yönelin. Dünyadaki en güzel manzaralı Starbucks burası olabilir.

Starbucks
Starbucks

-Merdivenlerden aşağı indiğinizde sol tarafta bulunan Orta Çağ taverninde (U Krale Brabantskeho) bir akşam geçirin.  Eski bir zindandan restoran haline getirilmiş bu mekanın atmosferi çok değişik. Bir çok yerde kuru kafalar var ve aydınlanma sadece mum ışığı ile sağlanıyor. Ayrıca ateş ve dans gösterileri, eğlenceli skeçler ve mum ışığında çok güzel yemekler sizi bekliyor. Mozart’ın en meşhur bestelerini burada yazdığı biliniyor 😉 Yemekleri de eğlencesi de efsane!!

U Krale Brabantskeho
U Krale Brabantskeho

-Prag Beer Museum’a gidip bir sürü çeşitten bira sipariş etmeyi unutmayın. İçerken beni anın 🙂

-Son olarak Cafe Slavia‘ya gidip, Kaleye karşı kahve içerken Nazım Hikmet’in o kafede kahve içerken şiirler yazdığını hissedin. Hatta duvardaki Nazım Hikmet’in portresi ile foto çekilin 😉

Aklıma daha önemli bilgiler de gelirse mutlaka eklerim. Sizin de aklınıza gelirse lütfen yorumlara yazın.

Sevgilerimle..