Kopenhag Gezilecek Yerler Listesi sonunda hazır….

İskandinav ülkelerinin ayrı bir havası olduğunu siz de hissediyor musunuz? Hem çok soğuk hem de çok tarz bir ortamı var bence.

Açıkçası ben gitmeden evvel bu kadar seveceğime imkan vermemiştim. Bron/Broen dizisini izlerken çok merak etmiştim özellikle meşhur Öresund Köprüsünü. Ama yine de çok gri ve kasvetli olduğunu düşünmüştüm hem Kopenhag hem de Malmö’nün. (özellikle Malmö’ye aşık oldum 😊 bunu ayrı bir yazı ile anlatacağım😉 ) Zaten mitolojiye göre Tanrıça Gefion, 4 oğlunu öküze çevirerek İsveç’ten toprak koparmış ve Kopenhag’ı yaratmış diyorlar…

Öncelikle biz 4 gün tatil ile pek yetinebilen bir çift değiliz bu nedenle, tadını çıkara çıkara gezmek için 1er haftalık seyahatler tercih ediyoruz. Bir çok şehir için uzun tatillere gerek olmadığını düşünebilirsiniz. Ama ben sağında solunda illa ki gidilecek bir yerler her zaman buluyorum.

Kopenhag’a gitmeden evvel de listemi yapmaya başlamıştım. Önce gezilecek yerler listesini, sonra da yakınındaki yerler listesini yaptım. Sizler için de listelerimi buraya bırakıyorum. 😉 Benim gibi 10-15 internet sitesi gezip uğraşmanıza gerek kalmayacak. 😉

 

Kopenhag gezilecek bölgeler;

İlk olarak Kopenhag bir kaç bölümden oluşuyor:

1. Kopenhag City Center (Şehir Merkezi) :

Kopenhag Belediye binası, saraylar, müzeler, alışveriş caddeleri ve meşhur liman  Nyhavn’ı barındıran bir bölge burası. en çok zamanı burada harcayacağınıza eminim bu nedenle detaylı bir liste oluşturdum aşağıda.

Radhuspladsen (City Hall) Belediye binası
Radhuspladsen (City Hall) Belediye binası

2. Norrebro:

Burası parklarıyla ünlü olan bölge. Konaklama ve şehrin diğer bölgelerine göre yeme içme fiyatları burada biraz daha uygun. Kopenhag Parken Stadyumu da bu bölgede. (Galatasaraylılar çok iyi bilir 😊 )

3. Vesterbro:

Kopenhag’ın hipster bölgesi denilebilir ya da hygge denilen atmosferini yansıtan kısmı da diyebilirim. Tivoli Bahçeleri ve bir çok değişik restoran, cafe, bar ve publar bu bölgede. (Akşamlarımızı bu bölgede geçirdik. Özellikle publarından çıkmak istemedik.)

4. Christianshavn :

Bu bölge ise Kopenhag Operası, Church of Our Saviour ve asıl önemli olan Özgür Bölge Christiana’nın olduğu yer. Bence en çok eğleneceğiniz kısım bu bölge olacak ama Christiana’ya girdikten sonra fotoğraf çekmek yasak. Bu yüzden fotoğraf çekmek isterseniz çok dikkatli olmalısınız 😉

Christiana
Christiana

5. Kastellet:

Askeri bir bölge fakat hem pentagram şeklindeki yapısı hem de parkın içerisindeki yapıları ile es geçilmemesi gereken bir bölge. (Ben çok sevdim. Es geçen çokmuş, bence alın listeye)

"<yoastmark

 

 

 

Şehir merkezindeki gezilecek yerler birbirlerine çok yakınlar. Bu nedenle anlatmaya buradan başlayacağım.

Kopenhag Şehir Merkezi (City Center

  1. Christiansborg (Dannish Parliament) :Bir zamanlar krallara ve kraliçelere ev sahipliği yapmış ama şimdi Danimarka Parlamentosu olarak kullanılan 800 yıllık bir saray.
  2. Rosenborg Slot/Castle :Kalenin yapısı ayrı güzel, bahçesi ayrı güzel. Kraliyet inziva yeri olan Rosenborg Kalesi, 400 yıllık ihtişamı ile kraliyet hazineleri ve mücevherlerinin bulunduğu yer.
  3. Amelienborg Palace (The Royal Palace) : Saray ve müze olmak üzeri 2 kısım, 4 bina ve koca bir avlusu olan bu saray da yaklaşık 500 yıllık bir yapı. Aslında şu an Royal Palace diye de geçiyor çünkü kraliyet ailesi hala burada yaşıyor.
  4. Radhuspladsen (City Hall) : Belediye binası. Öyle bir konumda ki, bir tarafı Tivoli diğer tarafı National museum. Az ileride de Carsberg müzesi. 1400 yıllarda yapılan bina aslında 4 kez yangın gördüğü için ilk hali ile şu an ki hali arasında pek bir benzerlik kalmamış. Ama görsel olarak hala çok otantik bir yapısı var.
  5. National Museum: Biz maalesef kapalı olduğu için gezemedik ama çok güzel olduğunu fotolarından gördüm.
  6. Ny Carlsberg Glyptotek: Antik dönemlerden kalma, Akdeniz kültürlerinin yanı sıra, 19. yüzyıl Fransız ve Danimarka sanatına da adanmış bir müzeyi düşünün. Önemli bir sanatsever olan Carlsberg’in sahibi Carl Jacobsen tarafından kurulmuştur.
  7. Botanic Garden :Botanik bahçesinde 13 binden fazla değişik bitki, 1800lerden kalma cam bir ev, bilim müzesi, gölet gibi bir çok alan bulunan bu bahçeye ben bayıldım. ayrıca yol kenarlarından oturabileceğiniz yerler ve mini mini heykeller de ortamı daha da güzelleştirmişler.
  8. Rundetaarn ( The Round Tower): 17.yüzyıldan kalma bir kule. Astronomi gözlemevi olarak inşa edilen, Danimarka IV. Christian’ın birçok mimari projesinden biri. Kulenin tepesine çıkmak için içerisinde döne döne yaklaşık 4 katlık bir yokuş var. Evet doğru okudunuz resmen yokuş yukarı çıkılıyor 🙂 Çok ilginç bir mimari. En üst katından şehir manzarası ve mini bir astronomi sergisi de var.
  9. Nyhavn (Yeni Liman) : Eskiden liman kısmı Kastellet bölgesindeymiş daha sonra burayı liman yapmışlar. En pahalı restoranların bulunduğu ve rengarenk evlerin olduğu kanal kısmı burası. Bol bol fotoğraf çekilebileceğiniz yer bulacaksınız burada. Kanal bot turları için de biletlerinizi buradan alabilirsiniz.
Rosenborg Castle
Rosenborg Castle

 

Rosenborg Castle
Rosenborg Castle

 

Rundetaarn ( The Round Tower)
Rundetaarn ( The Round Tower)

 

Christiansborg (Dannish Parliament)
Christiansborg (Dannish Parliament)

 

Nyhavn (Yeni Liman)
Nyhavn (Yeni Liman)

 

Nyhavn (Yeni Liman)
Nyhavn (Yeni Liman)
Botanic Garden (Botanik bahçesi)
Botanic Garden (Botanik bahçesi)

 

Botanic Garden (Botanik bahçesi)
Botanic Garden (Botanik bahçesi)

 

Norrebro 

Bu bölge bol bol parktan oluşuyor. Şehir merkezinden yürüyerek yarım saatte bu bölgeye varabilirsiniz. Aslında zaman kaybı olmaması açısından ben gitmeyi düşünmezdim ama Erkut Galatasarayın UEFA kupasını aldığı Parken Stadyumunu görmek istedi. Yarım günümüzü bu bölgeye ayırdık ve hiç de pişman olmadık. Özellikle kanal üzerinde giderken sağlı sollu bir çok ara sokak vardı bayıldığımız. Resmen “burada yaşanır” moduna girdik orada yine 😊

 

 

Norrebro
Norrebro

 

Norrebro
Norrebro

Vesterbro 

Belediye binasının bittiği yer ile Tivoli Bahçeleri’nin de başladığı yer. Bu kısım özellikle Tivoli ve Merkezi Tren İstasyonu ile ünlü. Daha samimi daha yerel bir bölge burası. Ayrıca bu kısımdaki Scottish, English ve Irish publar da çok güzellerdi. Hem yiyecek içecek hem de canlı müzikleri bakımından harika publardı.

Tivoli Bahçeleri için yazdığım özel yazımı da, gezgin gazetesinin köşe yazısında bulabilirsinizzz 😉

Tivoli Oyun parkı
Tivoli Oyun parkı

 

 

""<<yoastmark

Christianshavn

İşte geldik özgür kısma 😊 Bu bölge de şehrin sağ tarafı diyebiliriz. Havaalanının da olduğu taraf. Burada da diğer taraflarda olduğu gibi harika yapılar mevcut. En güzeli Church of Our Saviour. Burası bir kilise ve bir kulesi var. Kuleye havanın güzel olduğu zamanlarda çıkmak serbestmiş fakat bizim gittiğimiz gün çok rüzgarlı ve soğuk olduğu için çıkamadık. Harika bir eser.

Kopenhag Opera Binası da bu bölgede bulunuyor. Hemen sahilin kenarında. Fakat eski bir yapı olmadığı için açıkçası bizim ilgimizi çekmedi.

Christiania bölgesi ya da Özgür Şehir Christiania. Burası da kesinlikle uzun uzun anlatılmayı hak eden bir yer ama kısaca şunu söyleyebilirim sizlere; 1971 yılında özerkliğini ilan etmiş, kendi bayrağı bile olan, Danimarka kanunlarını kabul etmeyen, daha çok hippilerin bulunduğu ve içerisinde fotoğraf çekmenin yasak olduğu, gidip rahatlıkla gezebileceğiniz; hatta kendi bayrakları ve kendi adları ile satılan biralarının bile olduğu rengarenk bir yer.

Church of Our Saviour
Church of Our Saviour

 

""<<Christianshavn sokakları
Christianshavn sokakları

 

Christianshavn sokakları
Christianshavn sokakları

 

Christianshavn'ın birası
Christianshavn’ın birası

Kastellet 

Pentagram şeklinde inşa edilen Kastellet, Avrupa’nın hala kullanılan en eski kalesidir. Turla gittiğiniz zaman burayı göremeyebilirsiniz. Çünkü buraya götürmüyorlarmış. Bilginiz olsun. Ama bence kesinlikle görülmesi gereken bir yer.

Öncelikle burası hala bir askeri bölge ve biz gittiğimizde de bol bol askeri geçit olduğunu fark ettik. Bu bahsettiğimiz pentagram şeklinin de her ucunda ayrı ayrı bölümleri mevcut.

Kopenhag’daki gezilecek yerler arasında “beğenilmeyenler listesinde” üst sıralarda olan The Little Mermaid heykeli yani Küçük Deniz Kızı heykeli de bu bölgede bulunuyor. Bence de çok bir numarası yok. Ama siz görmek istemeseniz bile, Kastellet’i gezerken önünden geçiyorsunuz. Zamanınızı alan bir durum yok.

Ama burayı asıl güzel kılan pentagram şeklindeki park. Parkın içindeki St. Alban Church yani Aziz Alban Kilisesi ve Gefion çeşmesi görülmeye değer.

Kilisenin öyle bir özelliği var ki, insan gözünü ayıramıyor. Dış cephe tamamen çakmak taşından yapıldığı için parıl parıl parlıyor. Ayrıca bu bölgenin de tek ingiliz tarzı yapısı ve kilisesi burası. Eminim ki burayı gördüğünüzde, buraya kadar yürümüş olmaya değdiğini düşüneceksiniz siz de bizim gibi 😉

Gefion Çeşmesi hakkında yazının başında bir şey söylemiştim hani mitoloji hakkında; “Tanrıça Gefion, 4 oğlunu öküze çevirerek İsveç’ten toprak koparmış ve Kopenhag’ı yaratmış” İşte bu çeşmeden bahsediyordum. Maalesef biz gittiğimizde susuzdu ve bu nedenle ihtişamını yansıtamıyordu ama bence böyle bile çok güzel.

St. Alban Church Aziz Alban Kilisesi
St. Alban Church yAziz Alban Kilisesi

 

Kastellet
Kastellet

 

Gefion çeşmesi
Gefion çeşmesi

 

The Little Mermaid
The Little Mermaid

 

Son olarak Kopenhag ile ilgili;

Eğer siz de Kopenhag’a bizim gibi 24 Aralık haftası giderseniz, bilin ki o hafta bir çok müze ve özel yerin çoğu kapalı oluyor. Bu nedenle zaten çok pahalı olan Kopenhag kartı da almanıza gerek yok. İlla ben saray müze hepsini gezmek istiyorum derseniz, başka bir zaman diliminde gidin. 😉

Umarım siz de benim anlattıklarımdan biraz olsun heveslenmişsinizdir. Hatta belki Kopenhag için planlar yapılmaya başlanmıştır😊

İleriki günlerde daha detaylı yeme içme rehberi ve konaklama hakkında yazılar gelecek. Hatta Malmö’ye gidiş gibi detaylı yazılar da yazmayı planlıyorum😉

Malmö yazısı için tık tıkkk

 

Sağlıcakla kalın…