
Edinburgh gezilecek yerler listesinin New Town kısmı ile devam edelim. (İlk yazı olan Old Town için tık tık!!)
Şimdi gelelim New Town‘a
Burada da tarihi yapılar az da olsa var. Princess Street ana caddesi. Caddeler birbirine hep paralel. Hemen arka caddesi Rose Street, sonraki George Street, sonraki Hill Street ve son olarak Queen Street bulunmakta.
Yeni şehir ile eski şehrin tam ortasında sağ tarafta tren garı (Edinburgh Waverley Station), sol tarafta ise Scott Monument (Üstte bahsettiğim yazarın anıtı) var. Burası aynı zamanda Princess Street oluyor.
Scott Monument
Ünlü İskoç yazar Walter Scott’un anısına yapılan kule ve kulenin dibinde yazarın sadık köpeği Maida’nın heykelinden oluşuyor. Anıtta, yazarın roman karakterlerinin heykelleri ve galeriler bulunmakta. Kule 4 kattan oluşmakta ve her katta mini balkonlardan manzarayı izlemenizi; özellikle de yükseklik korkunuz yoksa en tepeye kadar çıkmanızı tavsiye ederiz. Yanlış hatırlamıyorsam 300e yakın merdiven buluyor fakat o manzara için mi değer mi? Kesinlikle değer 😉 Benim en keyif aldığım kat en üst kat oldu; keşke Erkut’un da yükseklik korkusu olmasaydı da o da keyfini çıkarabilseydi Anıta giriş 5pound.

Dean Village
Yeni şehirden kuzey batıya doğru max 10dk yürüme mesafesinde (ki yürüyün her yere bence, çünkü her sokak güzel ) minik bir yerleşke burası. Burada Leith nehri var. Ve evler nehrin hemen yanındalar. Ben burada yaşasam başka hiçbir yeri özlemem büyük ihtimalle. O kadar doğal o kadar sessiz sakin huzurlu bir yer ki. Hem de şehre 15dk yürüme mesafesinde bir yer.

Stockbridge
Dean Village den kuzeye doğru biraz yürüdüğünüzde, daha doğrusu nehri takip ettiğinizde Stockbridge’e geliyorsunuz. Adı üstünde burada nehri üstünde çok güzel küçük bir köprü var ve burası da aynı Dean Village gibi küçük ve çok güzel bir yer.
Stockbridge’den biraz yürüdüğünüzde koskocaman bir park bulacaksınız; Royal Botanic Garden. Yol boyunca göreceğiniz evler, o bölgedeki en lüks evler olarak geçmekte ama bence Dean Village ve Stockbridge çevresindekiler nehre baktığı için daha güzellerdi.

Royal Botanic Garden
Burası 28hektarlık efsane bir park. (Tamam Central Park’ı da gördüm ama burası Botanik bahçesi aslında, yani hepsinin yeri bende ayrı) Bahçenin ilk kurulumu 1670 yılında olmuş ve genişleyerek bu günlere kadar gelmiş. İçerisinde 10 tane farklı ısılarda sera, kütüphane, kafe, hediyelik eşya alanı ve 13binden fazla çeşit bitki bulunmakta. Etrafta gezen sincapları, bir çok farklı kuş çeşidini söylemiyorum bile 😀 öyle güzel ve bakımlı ki, bir gününüzü mutlaka burada geçirin. Çok güzel fotoğraflar çekebileceğiniz bir park. Mini şelaleler de yapmışlar. İlgi alanınıza giriyorsa bayılırsınız güzelliğine.


Son olarak..
Kalton Tepesi (Calton Hill)
Burası UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan bir tepe. Tepeye çıkmadan hemen sağda çoook eski bir mezarlık bulunmakta. Korku filmlerindeymişcesine bir ortamı var. Ben bayıldım. Küçük bir yer zaten. Uğramanızı tavsiye ederiz. Sol taraftaki merdivenler ve bir yokuş sonrasında kendinizi Calton tepesinde bulacaksınız. Orada birden fazla yapı bulunmaktadır.
Bir tanesi “National Monument of Scotland” yani İskoçya ulusal anıtı. Napolyon savaşları sırasında ölen İskoç askerlerine ithaf edilmek için 1822 yılında yapmaya başlamış. Atina’daki Parthenon’dan ilham alarak yapmak istemişler fakat maddi yetersizliklerden dolayı yapının henüz yarısı yapılmışken 1829da durdurmuşlar. Bu nedenle yapı yarım kalmış ve halk arasında ulusal anıt diye değil de “ulusal rezalet” olarak söylenmektedir.
Bu tepedeki diğer anıt ise “Nelson Monument”. 1805’de Trafalgar Savaşı’nda ölen ünlü Yardımcı Amiral Horatio Nelson’un anısına yapılmış, 32m yüksekliğinde bir yapı. Fakat 1853’ten bu yana hala devam bir başka işlevi daha bulunmakta. Anıtın tepesinde bir top bulunuyor. Topun ağırlığının yaklaşık 800kg olduğu söylenmekte.
Hani Edinburgh kalesini anlatırken, saat 13:00 de top atışı var demiştim ya (One C’lock Gun), heh işte o top bu top ile alakalı Kaleden top atıldığında bu tepedeki top yukarıya doğru yükseliyor. Gemiciler için saatin 13:00 olduğunu belirten bir düzenek. Sonra bu top tekrar aşağıya iniyor.
Tepede anıt bu kadar da değil asıl ilgi gören “Dugald Stewart Monument” yani Dugald Stewart anıtı. Dugald da 1700lü yaşamış olan bir sağduyu filozofu.


Bizim gezdiğimiz yerler Edinburgh içerisinde buralar ama eminim atladığımız daha çok yer vardır. Umarım bir daha gidebilirim ve sizlere de daha fazla bilgiler iletebilirim.