
Amazonclubtr Çanakkale turumuzun 2. gününden merhabaaaaa
Bugün en yoğun gün olacağı için çok dakik bir şekilde hareket edip, eksik bir yer bırakmamak adına hızlı davrandık.
İkinci Gün : Tevfikiye Köyü- Çıplak Köy- Troya Müzesi- Bayramiç- Mehmet Akif Erkoy’un Evi- Ayazma
18 Eylül Sabahı otelimiz Troia Tusan Hotel Çanakkale nin havuz başında harika bir kahvaltıdan sonra düştük yollara.
Çanakkale Tevfikiye Köyü- Çıplak Köy
Bayramiç Belediyesi’nin tahsis etmiş olduğu servisimiz ile ilk önce Tevfikiye Köyü (Arkeo-Köy) ve Çıplak Köy (Etno-Köy)’ü gezdik. Bu iki köyü OPET’in sponsorluğunda “Tarihe Saygı Projesi” kapsamında turistik ve aynı zamanda tarihi köylere dönüştürmüşler. Burada yaşan yerlilerin geçmişinin Troyalılara dayanması sebebiyle buraya “Son Troyalılar Diyarı” da denir. Gezdiğimiz her meydan her sokak ayrı güzeldi. Bu köyler hakkında daha detaylı bir yazı gelecek. Şimdilik sadece bir kaç foto bırakayım 😉
Bu güzel köyleri gezdikten sonra da Troya Müzesine doğru yola çıktık. Şu ana kadar duymayan varsa hemen mini bir bilgi vereyim müze hakkında;
Çanakkale Troya Müzesi
Homeros’un İlyada Destanı ile tarihe geçmiş Troas Bölgesi’nde iz bırakan Troya ve kültürlerinin yaşamı ve arkeolojik tarihi, kazılardan çıkan eserler aracılığıyla anlatılmaktadır. Ziyaretçiler müzeyi gezerken yedi başlığa bölünmüş bir hikâyeyi takip etmektedirler: Troas Bölgesi Arkeolojisi, Troya’nın Tunç Çağı, İlyada Destanı ve Troya Savaşı, Antik Dönemde Troas ve İlion, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemi, Arkeoloji Tarihçesi, Troya’nın İzleri. Time dergisi 2019 yılı Ağustos ayında Troya Müzesi’ne “Dünyada Görülmesi Gereken 100 Yer” listesinde yer verdi. Müze, Avrupa Konseyi’ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü‘ne 2020 yılı için aday oldu ve ödülü kazandı. Ayrıcı 2021 Özel Teşekkür ödülünü de bu yıl aldı.
Bu mükemmel müze gezisi için Müze Müdürü Rıdvan Gölcük’e de özel teşekkürlerimizi iletelim.
Müze gezimizden sonra yeniden düştük yollara;
Çanakkale Bayramiç
Bayramiç Meydanı’na vardığımızda Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Bey bizi karşıladı. Meydana kurulmuş olan çok tatlı mini dükkanlar vardı. Yerel halk el emeği ürünlerini satıyordu. Kaz Dağı çayı reçelinden örgülere; bilekliklerden özel tablolara kadar yok yoktu. Meydanda birer kahve içerek keyif yaptıktan hemen sonra Mehmet Akif Ersoy’un Evi’ne geçtik. Mehmet Akif Ersoy’un yazılarında Bayramiç’li olduğu ve yaşadığı ev bulunup müze haline getirilmiş. Mutlaka gidilmesi gereken yerlerden biri.
Bayramiç yolu üzerinde meşhur Tatlan Helva‘ya uğradık ve resmen 1 yıllık helva kotamızı burada doldurduk. Firma sahibi Bahar Hanım bize yaptıkları helvaları nasıl özenerek ve sağlıklı bir şekilde yaptıklarını hem anlattı hem de bizi tesiste gezdirdi. Tattığımız her çeşit birbirinden güzeldi. Helvaların ardından da ekmeğimizi bana bana harika zeytin yağlarının da tadına baktık. Ayrıca Bahar Hanım eczacı olduğu için beslenme üzerine bizlere harika bilgiler verdi. Yeni açmış oldukları İda Organic firmasının da ürünlerini deneme şansımız oldu. İstanbul’a elimiz kolumuz sağlıklı ürünler ile dolu döndük Bahar Hanım’ın güzel ürünleri sayesinde.
Bayramiç Meydanı1na vardığımızda Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Bey bizi karşıladı. Meydana kurulmuş olan çok tatlı mini dükkanlar vardı. Yerel halk el emeği ürünlerini satıyordu. Kaz Dağı çayı reçelinden örgülere; bilekliklerden özel tablolara kadar yok yoktu. Meydanda birer kahve içerek keyif yaptıktan hemen sonra Mehmet Akif Ersoy’un Evi’ne geçtik. Mehmet Akif Ersoy’un yazılarında Bayramiç’li olduğu ve yaşadığı ev bulunup müze haline getirilmiş. Mutlaka gidilmesi gereken yerlerden biri.
Bayramiç Belediyesi’nin daveti sayesinde çok güzel yerleri öğrendik ve gezdik. Ayrıca hediyeleri ile uğurladılar bizi. Kendilerine bir kaz daha buradan teşekkürlerimizi iletelim.
Bayramiç merkezi gezimizden sonra sıra gelmişti Ayazmayı gezmeye. Daha önce Kaz Dağları’nı çok gezdim ama Ayazma’ya hiç gitmemiştim.
Ayazma Pınarı Tabiat Parkı
“Mitolojide Afrodit, Hera ve Athena arasındaki Dünyanın İlk Güzellik Yarışmasının burada yapıldığını görürüz. Hikayeye göre Tanrılar, Thetis ile Peleus’un düğünü için toplandıklarında, düğüne davet edilmeyen Eris (Nifak), Athena, Hera ve Afrodit’in bulunduğu yere altın bir elma atar. Elmanın üzerinde “en güzeline” yazılıdır. Üç tanrıça arasında “en güzel benim” tartışması başlar. Zeus, en güzelin seçilmesinde hakem olarak İda Dağı’nda bulunan Paris’in görevlendirilmesini buyurur. Tanrıçalar, Paris’in önünde güzellikleriyle övünüp, ona armağanlar vaad ederler. Hera, Paris’e kendisini seçmesi durumunda evrenin krallığını; Athena savaşta yenilmezliği; Afrodit ise kadınların en güzeli Helena’nın aşkını vaad etmektedir. Bunun üzerine Paris, üç tanrıçadan en güzelinin Afrodit olduğuna karar verir ve altın elmayı ona verir.”
Ayazma’ya bayıldık. Buz gibi sularına ayaklarımızı sokup serinledik. Bol bol temiz hava çektik ciğerlerimize. İleride bir gün daha uzun uzun saatler geçirmeye ve dönüşte de bir alabalık tesisinde yemek yemeye karar vererek ayrıldık oradan.

Akşamımızı otelimizde havuz başında keyif yaparak ve günün yorgunluğunu atarak geçirdik.
Şimdi sırada Amazonclubtr Çanakkale 3. gün var; tıklayın gelin devam edelim gezmeye 😉